Bücher veröffentlicht von Hayy Kitap

Mahfuzun yazari Eray Haciosmanoglundan; KASEMSenden olanlar ile yola cik. Icinizden hic kimse geriye dönüp bakmasinAnd olsun ki yeni basliyoruzBüyük Taarruzun 100. yilini astigimiz bu günlerde duamiz, bu kutlu zaferin sahiplerine oldugu kadar, yeni bir kurtulus savasi sinirinda olmanin uyanisinadir. Düsman ve ihanet boyut degistirmis, dügmeye basmis, her yere sizmis ve maskesi kör olana taninmaz hale gelmistir. Kurtulus, simdi cok daha önemli. Tek Dünya Devleti sapkinligini kurma üzerine, yüz yillik planlarini devreye sokanlar, hic süphesiz insanligi cok daha fazla kana bulayacaklar. Türkiyede ise bu sürecin tam ortasinda Bu sürecin artik ücüncü dünya savasi oldugunu söylesek abartmis olmayiz, cünkü durum tam olarak buBiz dünyayi konvansiyonel bir akilla okuyup seytani eski usuller ile beklerken, seytan tabi ki bos durmadi ve her kiliga girdi. Hic olmadigi kadar, insanligi ele gecirmek icin her seyi tek tek planladi. Oyunun kurallarindan cok, kendisini yerle bir etti. Savas basladi ve geriye dönüs yokOkuyana ve okutanaYazdiklarima ve yazacaklarimaYazana ve yazdiranaInsanlarin vebalini tasiyan iki yüzlülereYalana uyana ve korkanaMasum kalpleri yagmalayanlaraUyuyan ve uyananlaraGörene ve kör olanaGördüklerine ve görmezden gelinenlereAh alan ve utanmayanaYEMIN OLSUNUnd wir fangen gerade erst anIn diesen Tagen, da wir den 100. Jahrestag der Grossen Offensive hinter uns haben, gilt unser Gebet den Besitzern dieses gesegneten Sieges sowie dem Erwachen an der Grenze zu einem neuen Befreiungsschlag

Hormon Bozukluklarina Fonksiyonel BakisBU KITAPTA Hashimoto, kilo alma, gizli seker, diyabet, nodüler guatr, düsük seker ve düsük tansiyon birlikteligi, sirkadiyen ritim bozuklugu, erkeklerde testosteron eksikligi, iktidarsizlik, sperm azligi, libido kaybi, kadinlarda adet düzensizligi, polikistik over, tüylenme, akne, kemik erimesi, depresyon, stres, anksiyete ve asiri terleme gibi hormon bozukluklarina bagli hastaliklara CÖZÜM VARYasam bicimi, cevresel kosullar ve aliskanliklarimiz artik sagligimizi daha fazla etkiliyor. Hizla kilo aliyoruz, diyabete egilimliyiz, stres yükümüz daha fazla, uyku sorunlarimiz var, bagisiklik sistemimiz daha hassas, infertilite, libido kaybi artik cok daha yaygin. Yani bizim hormon sistemlerimiz anne babalarimiza göre daha fazla zorlaniyor.Oysa hormonlarimiz saglikli calismazsa degil uyumak, cocuk sahibi olmak, saglikli bir kemik yapisina sahip olmak, spor yapabilmek, yemek yemek, mutlu hissetmek, hatta aciktigimizi ve doydugumuzu bile anlamakta zorlaniriz. Bütün hayatiyetimizi hormonlarimiz yönetir. Sayilari cok fazla olmasina ragmen harika bir denge icinde dans ederler. Bu denge o kadar hassastir ki, biraz bozulsa hemen hastaliklar ortaya cikar.Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmani Prof. Dr. Metin Özata bu kitabinda, son yillarda salgin halde artan kilo alma, gizli seker, diyabet, Hashimoto hastaligi, nodüler guatr, polikistik over hastaligi, düsük seker ve düsük tansiyon birlikteligi, sirkadiyen ritim bozuklugu, erkeklerde testosteron eksikligi, iktidarsizlik, sperm azligi ve libido kaybi, kadinlarda adet düzensizligi, tüylenme, akne, kemik erimesi, depresyon, stres, anksiyete ve asiri terleme gibi hormon bozukluklarina bagli hastaliklarla ilgili ihtiyac duyacaginiz tüm bilgileri veriyor. Fonksiyonel tip yaklasimiyla cözüm önerileri sunuyor.Unutmayin, hormonlari dengelemek yasami dengelemek demektir. Saglikli yasam, ancak saglikli hormonlarla olur.

Benimle hic anilmayan bir hayatta nefes aldim. Benimle hic anilmayan yollarda yanimda biri varmis gibi yürüdüm. Sarkilar sectim onun icin. Elini tuttum. Elbette mutluluklardan da bahsetmeyi cok isterdim. Fakat benim gibiler, yani acisina kimseyi inandiramayanlar, mutlu olmanin yolunu coktan unuturlar. Cünkü beni ayakta tutan en alttaki tasi, bilerek cekti biri hayatimdan. Kendi üstüme yikildim. Bunca zaman, o kadar cok sustum ki bütün sesler icimde birikti. Simdi rüzgarin iniltisine bile imreniyorum.Ich diesem Leben, indem ich nie genannt wurde, atme ich. Ich ging meinen Weg, als ob jemand mit mir zusammen diesen Weg ging, der nie mit mir erwähnt wurde. Ich wählte Lieder für sie und hielt Ihre Hand.

Bir sehrin kac ismi olabilir Byzantion, Konstantinopolis, Dersaadet ve dahasi...Istanbul bize kendini anlatacak biz dinleyecegiz. Kapilarini bizim icin acacak; bazen masallar anlatacak, bazen efsaneleri fisildayacak, bazen de bizi pesinden kosturacak.Bu kitapla; Istanbulun doga, tarih, mimari yapi, efsane, sanat, spor, damak tadi, müze ve carsilari ile tanisacak, dikkat becerilerini arttirmaya yönelik etkinliklerle problem cözme, görsel algi ve düsünme becerilerinizi eglenerek gelistirebileceksiniz..Yildiz Cocuklar Topkapi Sarayinin ihtisamindan Yerebatan Sarnicinin derinliklerine Istanbulda heyecanli bir yolculuga cikiyor. Bu yolculukta kimi zaman labirentlerden cikmasi kimi zaman da bilmeceleri cözmesi gerekiyor. Karsiniza binlerce yil önce yasamis olan bir kral, yüzyillar önce sehri almis bir padisah veya Istanbul asigi bir ressam cikabilir. Istanbul u kesfetme macerasina var misiniz

Bagisikligini güclendir, hastalanmaktan ve ilac mahkmu olmaktan kurtulIlacsiz Yasam birinci baskisindan 10 yil sonra güncellenmis referanslariyla birlikte yeniden basildi.Ilacsiz Yasam kitabi, hastaliklarini kendisi üreten kapitalist tip sistemine karsi baslatilmis bir isyandir. Ortodoks tip düzenine karsi baskaldirinin mesalesidir. Kapitalist düzen önce gidamizi bozdu, bozulan gida bizi hasta etti, sonra da iyilestirmeyen sözde ilaclari ömür boyu kullanacaksin diye verdiler. Herkesi hastaliklara ve sözde ilaclara mahkm ettiler.Bu carkin icinde ezilmeyecegiz Sagligimiza sahip cikacagiz. Dogru tarimi, yerli tohumu, fitratina uygun beslenmeyi destekleyecegiz. Fitoterapi bilimini memleketimizde ve tüm dünyada hak ettigi noktaya tasimak icin var gücümüzle calisacagiz.Yasamin biyolojisi, her zaman iyilige dogru gelisir. Hastalik tasiyan genler sürekli bir cabayla düzenlenir, genetik hastaliklar azalir ve her zaman iyilik kazanir. Yine iyilik kazanacak. Biz kazanacagiz, sagligimiza kavusacagiz, bizi hasta etmek isteyen düzen bozulacak.Caresiz degilsiniz. Ilacsiz Yasam size careyi anlatiyor. Sagliginizi korumak icin besinlerden nasil faydalanacaginizi, hastalandiginizda iyilesmek icin bitkisel kürleri nasil kullanabileceginizi gösteriyor. Insanlik tarihinin en kadim bilimi olan Fitoterapiyi modern bilimin metotlariyla ele aliyor. Amacimiz, herkesin tedavi edici bitkileri ve beslenmeyi ögrenmesi ve sagligina sahip cikmasi.Ilacsiz Yasamla birlikte Dengeli ve etkin bir sekilde calisan bir bagisiklik sisteminin önemini, bagisiklik sisteminizi nasil desteklemeniz gerektigini ögreneceksiniz. Doganin ilac besinlerini, bu sifali besinlerin bilimsel olarak kanitlanmis gücünü kesfedeceksiniz. Kanserden korunmak, kronik hastaliklari önlemek icin nasil beslenmeniz gerektigini ögreneceksiniz. Caresi yok diye ögretilen hastaliklari kontrol altina almanin, hatta tam sifa ile iyilesmenin mümkün oldugunu fark edeceksiniz. Sagliginizi destekleyen, sizi hastaliklardan koruyan bitkisel kürleri yasaminizin bir parcasi haline getireceksiniz. Caresiz degilsiniz Sagliginizi korumak ve hastaliklardan kurtulmak sizin elinizde Dr. Ümit Aktas

60 yillik hekimden tüm virüslere ve bakterilere karsi kolaylikla uygulayabileceginiz korunma yöntemleriHer yasta, her zamanda, her kosuldaBagisiklik ZirhimizCanan Hocanin yazdigi kitaplar Türkiyede halk hareketi oldu. O hep ezber bozan oldu. O hep cesur cikislariyla gündem oldu. O hep sonunda hakli cikan oldu. O, iyilesmez denilen hastaliklari iyilestiren oldu.Yayinlanmis 7 kitabi bugüne kadar toplamda 2 milyona yakin satis yapti. Nisan 2011de Karatay Diyeti kitabi yayimlandiginda karsit fikirde olanlarin cogu simdilerde Karatay Diyeti ve Karatay Mutfagi kitaplarindaki önerileri dile getiriyorlar.Canan Hoca hicbir televizyona cikmak icin para vermedi, hicbir programdan para almadi, firmalardan gelen hicbir reklam teklifini kabul etmedi. Kamu kurumlarindan gelen davetlere öncelik ve agirlik verdi. Katildigi hicbir etkinlikten para almadi. Davet eden kuruma, Kitaplarimi alin, söylesi sonunda halka ücretsiz dagitin, ancak bu sartla gelirim, dedi. Katildigi etkinliklerde bile halkin kitaplarina kolayca ulasabilmesini, okuyup ögrenmesini, herkesin saglikli beslenme ve yasam bicimini ögrenip uygulayabilmesini düsündü.Eylül 2019da medyada baslayan bazi haksiz itibarsizlastirma söylemleri onu cok üzdü Sonrasinda yasanan iki yillik salgin sürecinde ekranlarda söz hakki olmasa da yine sözünün eri oldu Her kosulda, hic yilmadan, daima hakikatten yana mücadele ederek tüm sevenlerine seref sözü verdi Halkin nezdinde Karatay Sözü hep güvenilir olduCanan Hoca merkeze yine insani koyuyor ve insani karacigerini ayri kalbini ayri görmeden, bir bütün halinde ve cevresiyle birlikte ele aliyor. Ilac firmalarinin güdümünde olan ve insani adeta sistem carkinin unsuru haline getiren hakim görüse prim vermiyor, hicbir zaman da vermediO yüzden diyor ki, önce vücuduna ihtiyaci olan saglikli besinleri sagladigindan emin ol ama bunun icin vücudunun neye ihtiyaci oldugunu dogru ögren.Ve yine diyor ki, önce bagisikligimizi korumak ve kadim bilgileri kullanmak esastir. Bagisiklik zirhina hepimizin ihtiyaci varBu kitap, tüm virüs ve bakterilerden nasil korunacagimizi, bunu bedenimizle en uyumlu, kadim yollardan nasil yapacagimizi anlatiyor. Söz simdi Hocalarin Hocasi Prof. KarataydaKaratay Sözü her yasta, her zaman, her kosulda basucu kitabiniz olacakSchutzmethoden, die Sie gegen alle Viren und Bakterien leicht anwenden können, von einer 60-jährigen Ärztin In jedem Alter, zu jeder Zeit, in jedem Zustand

Ilk olmak iyi midir bilmiyorum ama bence herkes sevdiginin sonu olmali.Cünkü bazen birinci olmak bir seyleri kazandigin anlamina gelmez.Emin ol sonbahar bir daha gelecek ve kaldigin tüm dersleri vermis olacaksin.Bütün yarislarda birinci olmak zorunda degilsin, sayilarin ne önemi var kiBazen sonuncu olmak dünyanin en güzel seyidir.Filmlerde bile mutlu ilk yazmaz, mutlu son yazar.Simdi al eline kalemi kagidi ve kendi mutlu sonunu kendin yaz.Cünkü mutlu son her zaman vardir.Ich weiss nicht, ob es gut ist, der Erste zu sein, aber ich finde, es ist schön der letzte zu sein, der geliebt wurde. Häufig ist es kein Vorteil, wenn Sie der Erste sind.

Neden bir insan üzgünken, digeri mutludur Neden bir insan korkak ve endiseliyken, digeri inanc ve güven doludurNeden bir insan amansiz oldugu söylenen bir hastaliktan kurtulurken, digeri iyilesemezNeden bir insanin güzel ve lüks bir evi varken, digeri derme catma bir yerde yasamak zorundadirNeden bir insan tam bir basari örnegiyken, digeri sefil haldedir Neden bir konusmaci ilgi cekici ve son derece popülerken, digeri siradan ve sönüktürNeden bir insan isinde ya da mesleginde bir dehayken, digeri hayati boyunca hicbir sey yapmadan ya da basarmadan düse kalka yürümeye calisirNeden hosgörülü ve ahlakli bu kadar insan zihnindeki ve bedenindeki olumsuzluklarin acisini cekiyorNeden bir insan mutlu bir evlilik sürerken, digeri evliliginde mutsuzluk ve hayal kirikligi yasiyorBu sorularin yaniti, bilincalti ve bilincli zihninizin isleyisinde gizli olabilir miKesinlikle evet.

Sosyal medya fenomeni Zeus Kabadayinin ücüncü kitabi cikti...Gidersen parcalanirim... Yagmurlari dinmeyen adamin filizlenen bir cicegi olabilir miOlamaz...Ama sen geldin ve kisimi bahara cevirdin.Gögümün en güzel cicegi oldun.Eskiden kabuk tutmayan yaralarim vardi.Sonra sen bir güldün, nefesinle merhem oldun onlara.Simdi tek korkum, bir gün seni kaybetmek...Ask biraz da kaybetme korkusuymus, bunu en iyi sende anladim.Zaten bu hayatta hep yarimdim. Sen elimi tutunca tam oldum. Olur da bir gün gidersen parcalanirim.

Bavulunu ne kadar toplarsan topla...Onu bosalttigin gibi bosaltamazsin beynini...Yolcu olmak sorun degil. Gitmesine gidersin de Dönünce bulabilir misin terk edip gittiginiBen en cok yanlis duraktan korkarim.Indiginde ne yol bilirsin ne de iz...Gerci gidecek yerin yokken nasil kaybolabilirsin kiEn iyisi birakmak her seyi...Hem bir yere gitmek yerine Kalirsam oldugum yerde... Oldugum yer evim olur... Olmaz miOlmasin...Wie auch immer du deinen Koffer packst ...Du kannst deinen Gedanken nicht so ausspacken wie deinen Koffer...Ein Passagier zu sein ist nicht das Problem.Du könntest weggehenKannst du es finden, wenn du zurückkommst so wie du gegangen bistIch habe am meisten Angst, falsch zu liegen...

Esim Almanyaya gidiyorum dediginde hic ses etmedim. Adini ilk defa duyuyordum. Yolculuk trenle üc gün sürüyor dedigi o an anladim. Demek benden bu kadar uzaga gidiyordu.Esimden bant gelmis, bütün ev teybin basindayiz. Esim bantta iyisiniz insallah diyor bütün ev iyiyiz iyiyiz diyor, köye kar inmistir diyor, herkes indi indi diyor. En son anasini, babasini herkesi andi, kalanlara da hasretle selam ederim dedi. Iste o kalan bendim.Bazi aileler vardi hani, cok önemsenmezdi. Ama her bayram kapinizi calar, az oturup giderdi. Biz iste o aileydik.18 yil Essende calistik ama adres sormadan bir yeri bulamiyorduk. Biz hep sehrin altini gördük, üstünü görmedik ki bilelim.O zamanlar tek firma vardi, o götürüyordu cenazemizi memlekete. Ama hafta sonu kapaliydi. Biz de ne yapalim, insallah hafta ici ölürüz diyorduk.Ich habe kein Wort herausgebracht, als mein Ehepartner mir mitteilte,Ich gehe nach Deutschland. ich hörte das Land Deutschland zum ersten Mal. Ich erkannte, dass die Reise drei Tage mit dem Zug dauerte...

Vasiyetim su...Varsa param, hepsini bagislayin. Vücudumda kullanilabilir ne kadar organ varsa ve kime ne yariyorsa, dagitin.Ama kalbimi vermeyin.Kalbim sadece ona ait ve hep öyle kalacak. Ben ondan baska kimseyi sevmeyecegim, sevemem. Cünkü onun baktigi gibi bakamaz kimse bana.Icimden hep beni neden sevmedin diye sordum. Durmadan sordum. Cevap bulamadim.Olsun. En azindan ben sevdim, bu ikimize de yeterdi.Bu bedende bu kalp sadece ona ait diyorum iste, sevmese de ona ait. Kimseye vermeyin.Bencil oldugumu mu düsünüyorsun Bana sorarsan o bunu hak ediyor yine de. Kimse bunu bana cok görmesin. Hayati boyunca kimseye sevgi besleyememis bir adamin son istegi bu.Kalbimi ona verin. Kabul etsin.Hak ediyor muyum bunu Bilemem.Belki de etmiyorumdur...Mein Wille ist...Wenn Sie Geld besitzen, dann spenden Sie alles. Alle verwendbaren Organe in meinem Körper, spenden Sie es.Mein Herz aber nicht...

Bize düsen, düstügümüz yerde beklemek oldu hep.Bekleyecektik ve beklenenler asla gelmeyecekti. Gelecek dedikleri sey, olmayanlar, gelmeyenler ve kaybedilenler üzerine insa edilecekti. Soguk, karanlik, yalniz ve tedirgin koridorlarin catlak duvarlarina asilmis birer gölgeydik bu hayatta.Bir fotograf kadrajinin disinda birakilmis sevimsiz bir detay, devam zorunlulugu olmayan sikici bir derstik.Ögrenemediler.Onlar bizden vazgectiler.Vazgectiler ve kazandilar.Biz kaybettik. Yine de vazgecmedik.Her seferinde daha güzel kaybettik.En güzel biz kaybettik.Es ist immer unsere Aufgabe zu warten, wo wir gefallen sind.Wir würden warten, das erwartete wird nicht zurückkommen. Was uns bevorstand ...In den kalten, dunklen, einsamen und ängstlichen Welt hängen wir an rissigen Wänden als Schatten unserer Selbst.

Anneniz Size Bagirip Döver MiydiBenim kücüklügümde cocuklari dövmek, hakaret etmek, bagirmak normal kabul edilen bir ebeveynlik davranisiydi. Aileler cocuklarina bu davranislarda bulunduklarinda, simdinin annelerinin yasadigi pismanlik, vicdan azabi ya da hatayi telafi etmek gibi duygular yasamazlardi. Cünkü o dönem kizini dövmeyen dizini döver, dayak cennetten cikmadir dönemiydi. Öyle ögrenmislerdi. Cocuk hata yaptiginda ceza verilmeliydi, hatta ceza ne kadar büyük olursa o kadar iyiydi. Mesela cocugu dövmek demek, bak bu davranisin cok yanlis, o kadar ki seni dövüyorum, canini yakiyorum ki bir daha yapmayasin demekti.Isin ironik kismi, gecmise dönüp baktigimizda annelerin ya da babalarin bizleri dövdügü, bagirip cagirdigi, asagilanmis hissettirdigi anlari gözlerimiz dolarak hatirliyor olmamiza ragmen, neden yaptiklarini -yani vermek istedikleri dersi- hatirlamiyor olmamiz. Eminim sizler de belli seyler hissediyorsunuzdur Ebeveynin vermek istedigi ders unutuldu gitti. Geriye sadece yenilen dayaklarin ve isitilen azarlarin soguk anilari kaldi.Iste bu kitap tam da bunun icin yazildi. Evlatlarimiz yillar sonra geriye dönüp baktiklarinda yanaklarina atilmis bir tokadin soguklugundan cok, yüreklerine dokunan bir annenin sicakligini hissetsinler diye...O zaman gelin hep birlikte; Niyet Ettik Niyet Eyledik Bagirmayan Annelige...Wie war die Beziehung zu Ihrer MutterIn meiner Kindheit, waren Schläge, Beleidigungen, Anschreien ein normales Erziehungsverhalten, dass toleriert wurde.Familien mit Kindern, die dieses Verhalten anwendeten, bedauern es heutzutage zutiefst, zeigen Reue oder Gefühle des Versagens und möchten alles wieder gut machen.Ein türkisches Sprichwort kizini dövmeyen dizini döver sagt aus mit mehr oder weniger fester Hand auf den richtigen Weg bringen..

Hava karardikca bende bir sen baslar, susamayacak kadar dolu konusamayacak kadar yorgun gönlünü hissederim mesafelere aldanmadan. Acini anlatamazsin ama aciyla anlatabilirsin heybenden dökülenleri. Daha konusmaya baslamadan ne diyecegini bilen Rabbine acarsin avuc avuc azabini. Gaflet kalkar, serrin icindeki hayirlari görmeye baslar vicdanin.Ve anlarsin. Aslinda Allah senin icin cok güzel yollar yaratmis...Ve anlarsinAtes Ibrahimi yakmadiysaBalik Yunusu yemediyseBicak Ismaili kesmediyseDeniz Musayi bogmadiysaSen de umutlarini Kün Fe Yekün ayetiyle büyütmelisin...