Bücher veröffentlicht von Indigo Kitap

Isiklar Sana Evinin Yolunu GösterecekBirbirimizi uzaktan uzaga sevmek bir göldü, biz de o göle atlayan iki baliktik.O ufacik gölün icerisinde birbirimizi bulduk ve hic kaybetmeyiz sandik.Oysa hicbir sey sandigimiz kadar kolay olmadi. Yan yana olmak koskoca bir denizdi ve biz bu denizde birbirimizi kaybettik. Binlerce kilometreyi astik, birbirimize geldik. Oysa simdi her zamankinden zor bir savas bekliyor bizi, buram buram hissediyorum bunu. Sonra kulakligimi takiyorum, telefonumu atiyorum cebime, kendi kendime fisildamaya basliyorum icimdenIsiklar sana evinin yolunu gösterecekBir kez daha tekrar ediyorumIsiklar sana evinin yolunu gösterecekSonra bir kez dahaIsiklar sana evinin yolunu gösterecekBen Izmir ve bu benim evimi bulma hikayem.Izmir ve Egenin isiklarla dolu karanlik dünyalarinin hikayesi devam ediyor... Üstelik aralarindaki mesafe artik sifir kilometreIsiklarinizi yeniden yakmaya geliyoruz, hazir misinizTüm bu belirsizliklerin ortasinda emin oldugum bir sey vardi, o buradaydi ve artik yildizlarla doluydu üstümüzü kaplayan bu gökyüzü... Her ne olursa olsun, her nasil olursa olsun.

Yildizlari görebilmek icin duvarlari arasinda yasadigimiz evimizden vazgectik.Sadece bedenlerimizi degil, ruhlarimizi da karantinaya aldilar. Ne bu karantinadan cikabiliyoruz, ne de birbirimizden ayrilabiliyoruz. Bundan sonraki tek savasimiz bu karantinadan kurtulmak. Kurtuldugumuzda da birlikte olacagiz, ama özgür...Savas bitti, ve biz sag kaldik.Savas bitti, ve biz hala ayaktayiz.Zeynep, yeni okuluna basladigi ilk gün kendini bir felaketin ortasinda bulmustu. Salgin bir hastalik nedeniyle okulu karantinaya alinmis, aksaminda ise kendini okulun karanlik koridorlarinda bir kiz ögrencinin cesedinin basinda bulmustu. Üstelik yalniz degildi, onlar da yanindaydi; mahserin diger üc atlisi. Bu, yalnizca bedenleri degil ruhlari da karantinaya alinmis dört kisinin hikayesi. Bu, onlarin özgürlüklerine ulasmak icin yasadiklari esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her seyi haline gelen, gökyüzündeki son yildiz yanip kül oluncaya kadar birlikte olacaklarina söz veren dört arkadasin hikayesi. Bu, mahserin dört atlisinin hikayesi.Simdi, bizimle misiniz

Bir Mesafe Aski HikayesiYagmur böyle güzel yagar mi bir daha simdi cikip islanmazsakO gün, bana Sinemaya gidelim mi diye sordu. 3391 kilometre öteden, sehirlerce, denizlerce uzagimdan... Yanimdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansiz oldugunu bile bile Sinemaya gidelim mi dedi...Aylarca sesini duymadiginiz, yüzünü görmediginiz, dokunmadiginiz, kokusunu almadiginiz, ayni sokaktan gecme ihtimalinizin dahi olmadigi, ayni fotografin icinde bile bulunamayacaginiz, sizden kilometrelerce, hatta denizlerce, adalarca ve sehirlerce uzakta olan bir insana asik olur muydunuz Kendinize yapar miydiniz bunuBu hikaye, uzak bir iliskinin hikayesi Birbirlerini görmeden ve duymadan, aylar boyunca gece gündüz konusan; birbirlerine bu kadar uzak, ama bir o kadar da yakin olan; aralarina giren onca kilometreye ragmen birbirlerine asik iki insanin hikayesi Burasi bizim gezegenimiz, burada her sey anini bekler. Burasi, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz...Seni görmem icin yanimda olmana gerek yok. Gözlerim kapaliyken de görebiliyorum seni. Zaten seni gözlerim kapaliyken görebiliyorum sadece...

Kaybettiginde degil, vazgectiginde yenilirsin Bütün dünya bir araya gelse ve sana gec kaldigini söylese bile, hayir, gec kalmadin Aksine, tam da yeniden baslaman gereken noktadasin.Üstelik bazen öyle düsünmekten kendini alamasan da, hicbir sey kaybetmedin.Kaybettiklerin senden gitmesi gerekenlerdi... Sen, seni daha da güzellestirecek adimlarla yoluna devam edeceksin.Kaybettigin icin üzüldüklerinin, aslinda kurtuldugun yükler oldugunu göreceksin.Mesele kaybetmekse, hayatta bu da var, kaybedeceksin; ama senden gidenlere üzülmeyeceksin, yerine daha iyilerini getireceksin. Cünkü hayat kaybettigin yerden bir daha baslar. Kaybettigin yerden yeniden diyeceksinDu verlierst nur, wenn du aufgibst Selbst wenn die ganze Welt zusammenkommt und dir sagt, dass es zu spät ist, nein, du bist nie zu spät

Kahverengi dallardan pembe cicekler actigina göre, ümitsizlige gerek yok.Kendinden baska kimseye ihtiyacin yok. En kötü gününü düsün. Sana, Yanindayim, diyen onca insan vardi. Tek basina atlatmadin mi Düstün, ayaga kendin kalkmadin mi Doldun, tek basina aglamadin mi Soruyorum sana Degmeyecek insanlar icin kendine yeteri kadar haksizlik yapmadin mi Insanlar gelip gecici. Unutma, kimse senden daha cok düsünmeyecek seni. Gitmem, diyenler gidecek, sen yine kendine geleceksin. Düseceksin, ayaga yine kendin kalkacaksin. Yaralanacaksin, yaralarini kendin saracaksin. Onca acinin icinden yine tek basina cikacaksin. Sarilmaya ihtiyacin olacak, yine kendine sarilacaksin. Dertlerin seni yakacak, Anka kusu gibi küllerinden dogacaksin.Kendine iyi bak, sana en cok sen lazimsin.

Japonlarin Uzun ve Mutlu Yasam SirriUluslararasi coksatan bir rehber olan Ikigaiyle her gününüz bir anlam kazansin.Japonlar herkesin bir ikigaisi olduguna inanir, her sabah yataktan kalkmalari icin bir sebepleri vardir.Ilham verici ve rahatlatici bu kitap sizlere kendi ikigainizi kesfetmeniz icin gerekli tüm bilgileri veriyor.Aceleci davranmamanizi, hayat gayenizi kesfetmenizi, iliskilerinizi canlandirmanizi ve kendinizi tutkulariniza adamanizi sagliyor.Öyle ya, kim her gününü mutlu yasamak istemez ki

Alex, kuskusuz birlikte calisma ayricaligina eristigim büyük bir oyuncuydu. Mac okuma yetenegi olaganüstüydü, zeki ve teknikti, sahada olup bitenleri gözden kacirmiyor ve topa akil almaz bir kolaylikla dokunuyordu. Onun futbolu klasik ve rafineydi. Saha kenarindan, sonraki hamlelerini cogu zaman tahmin edemiyordum. Fakat o, öngörüsüyle yapilmasi gerekenleri digerlerinden önce düsünüyordu. Hic kuskusuz, Brezilya futbolunun en büyük oyuncularindan biriydi. Fakat Dünya Kupasina katilma firsati verilmeyerek adaletsizlige maruz kaldi. Bence 2002de Brezilya Milli Takiminda yer almaliydi. Kendisi yildiz oldugu halde, sizi idollestiren biriyle calismak pek kolay degildir, fakat sonucta, onun ve kurdugu o güzel ailenin dostu olma hazzina eristim. Fenerbahcede onun gibi örnek bir profesyonelle calismak isimi kolaylastirmisti. Takim icin önemini gösterme niyetiyle zaman zaman, ondan cok sey talep ettim. Alex bir liderdi ve takimdan yana aldigi her tutum önemliydi. Daha fazla sorumluluk üstlenmesini hedefleyerek, onu kaptan yaptigimda, hemen sorumlulugu üstlendi ve takima liderlik yapti. Türkiyede birlikte cok mutlu anlar yasadik. Alex, tüm yasamini futbola adayarak elde ettigi parlak kariyerini kisa bir süre önce sonlandirdi, sira disi futbol yildizliginin, saha disindaki tavirlarinin yani sira bencillikten uzak tutumunun sekillendirdigi bir kisilige sahipti. Bütün bunlar onun futbolculugunu ve essiz kisiligini daha da belirginlestiriyordu. Zico, Brezilya Milli Takiminda 10 numarali formayi giydi, üc Dünya Kupasinda 1978, 1982 ve 1986 oynadi; 2006-2007 ve 2007-2008 sezonlarinda Fenerbahceyi calistirdi.