Bücher veröffentlicht von Inkilap Kitabevi

Bir gün karsilasacaksin. Gecen onca yil, aslinda neyi bekledigini, yüregin caresizce sizladigindaanlayacaksin. Beklediginin O oldugunu anlamayacaksin önce. Yüzyillardir taniyormussun hissidogacak yüreginde. Hep seninleymis ama yokmus gibi. Gözlerine baktiginda, kendini asirlardir oradayasiyormus gibi hissedeceksin. O gelmeden önce hayatin yolunda seyretse de onca yil hic oldugunuanlayacaksin. Asil aradiginin kendin oldugunu onun gelisiyle anlayacaksin.Insan, sonsuz birligin koynundan bir kivilcim olarak kopar ve dünyaya gelir. O birligin gizi, kalbindekikara bir lekede gizlenir. Yasam, bir gün o saf birlige dönene kadar bilinmezlikle seyreder. Tekamüldenilen bu birlige dönüs icin tevafuk-i vesileler gereklidir.Budanin dogdugu topraklara merak salan Süveyda, oldugu topraklarda o gize ulasir. O saf birligedöner. Konyada askini o bedene yerlestirir. Beser ask, ilahi askin dünyaca tecelli ettigi halidir. Öncecan olur, sonra gam, sonra da kocaman bir hic.Katmanduya uzanan yoldan Agraya ulasan, Konya sokaklarinda sonsuzluga eren bir ask hikayesi...Evrenin gönderdigi mesaj misali yeniden ve yeniden karsisina cikan, ama hayal ama gercek bir ask.Önce can olan, sonra gam, sonra da kocaman bir hic.Yazar ÖzgecmisiProf. Dr. Raziye Bilge UzunKendini kadim kültürlerin ögretilerine, bu ögretilerin toplumsal ihtiyaclarla sentezine adamis birakademisyen, bir bilim insanidir. Lisans, yüksek lisans ve doktora egitimlerini Orta Dogu Teknik Üniversitesi,Psikolojik Danisma ve Rehberlik ABDndan tamamlamis bir egitimcidir. Doktora egitimi sirasinda HumboldtÜniversitesinde Berlin, Almanya misafir arastirmaci olarak görev yapmis, doktora sonrasinda YüksekÖgretim Kurumundan YÖK kazandigi basari bursu ile Roehampton Üniversitesi Londra, Ingiltere, KlinikPsikoloji alaninda doktora sonrasi arastirmalarini Post-Doc tamamlamistir.Hayatin sert duvarlarina carptigi Londoner yasami sirasinda karsilastigi farkandalik nami digermindfulness yaklasimi, önce akademik sonra kisisel hayatini sarmistir. Kavrami ve ögretilerin ardindakifelsefeyi anlayabilmek icin ciktigi yolda kendini arayan gezgin bir bilgeye dönüsmüstür. Ingilteredefilizlenen felsefenin egitimini Amerikada tamamladiktan sonra Avrupada ve Güney Afrikada aramissa damodern uygulamalarin kökenine inebilmek icin ilgisi Doguya yönelmistir. Bulacagim ben bu Budayi diyeciktigi yolda Japonya, Malezya, Tayland, Kambocyada iz süren Dr. Uzun, Budanin dogdugu topraklar olanKatmandudan oldugu yerlere, Hindistana ulasmistir. Dönüp dolasip dünyada aradigi felsefeyi KonyadaRumide bulmustur.Farkanda Okullar Enstitüsü Mindful Schools Institute kururucusu olan Dr. Uzunun calismalari bu arayissonrasi Kültüre Duyarli Mindfulness yönelimini almistir. Mindful Liderlik, Isyerinde Mindfulness, MindfulOkul ve Cocuklarla Mindfulness alanlarinda bilimsel, kurumsal ve kisisel gelisim calismalari olan Dr. UzununUluslararasi Yas Danismani, Psikodramatist, Adleryan ve Transaksiyonel Analiz Psikoterapisti ünvanlari dabulunmaktadir.Halen, Bahcesehir Üniversitesi, Psikolojik Danisma ve Rehberlik ABDnda Prof. Dr. olarak görevine devameden Dr. Uzunun mindfulness uygulamalarini temel alan En Uzun Yollar Tek Adimla Baslar baslikli psikolojitemelli kisisel gelisim kitabi bulunmaktadir.

lütfen kalbinizde henüz cözümlenmemis olan seylere karsi sabirla yaklasin ve sorularin kendilerini de sanki kilitli odalar veya size cok yabanci dilde yazilmis kitaplar gibi sevin. Cevaplari aramayin ki onlar size simdi verilemez, cünkü onlari yasayamazsiniz. Ve mesele de her seyi yasamak. Simdi sorulari yasayin. Belki sonra, uzak gelecekte birgün, yavas yavas, siz fark etmeden, cevaplari da yasamaya baslayacaksiniz.Rainer Maria Rilke,Genc Bir Saire Mektuplar 1903

Sanki, diyorum. Iki cisimli bir tek kadin bu Ikizlerden daha ikiz. Zira yalniz vücutlari degil, karakterleri de ayni. Tek ruhlu, iki cisimli bir mahluk karsisindayim. O tabiat harikasi cisminin birini kaybetti; öteki duruyor, dünyanin baska bir kösesinde yasamasina devam etmektedir. Uzun yillar Afrikanin en uzak noktalarinda yasayip yurduna dönmüs olan Reha, Abanta seyahati sirasinda bir kadinla karsilasir. Bu kadin, Rehanin hayatinda önceyi ve sonrayi birbirine baglayan bir köprü olacaktir. Refik Halid Karay, heyecanin eksilmedigi Iki Cisimli Kadinda okuyucusunu adeta olaylarin icine dahil ediyor ve kuvvetli betimlemeleriyle icinden cikilmasi zor bir gerceklige götürüyor.

Toplumsal normlara ince bir baskaldiriBir sabah uyandiginizda hafizanizi kaybetmis olsaydiniz ne yapardiniz Nasil bulurdunuz benliginizi Insan, baskalarindandinleyerek ne kadar taniyabilir kendini Herkes her seyi anlatir mi yoksa isine geldigi kadarini mi söyler Kendini, ailesini,yasadigi ülkeyi unutan biri icin her seyin eskisi gibi olmasi mümkün müdürZihninde gezinen bir kurt gibi onu yiyip bitiren sorularin ortasinda kendini ariyordu Altan. Hicbir sey hatirlamiyordu veherkes farkli bir sey söylerken daha beter kayboldugunu hissediyordu. Kime inanacagini ve dogrunun ne oldugunu sorgularken, ona gercegi kim anlatacaktiArda Erel, Annemin Bilmedigi Her Sey ile bir adamin kendini bulmaya calismasinin izinde kolektif ve bireysel hafizayi, toplumsal sorunlari, aile olmayi, sosyal statüleri, baskilari, tekilestirilmeyi, yok sayilmayi, yalnizlastirilmayi, kendine yabancilasmayi derinlemesine sorguluyor. Simdi ezberlerinizi unutun; bu kitap, tüm bildiklerinizi yeni bastan yazmaya geliyorArda Erel, Annemin Bilmedigi Her Sey ile bu kez cekirdek aile kavramini cesur bir edebi dille kabugundan ayirip okurunönüne sermis. Dokunulmayana dokunmus ve görmezden gelinene cevirmis bakislarini. Roman, aileye ve topluma bakis acisiylacoksesli bir koro, sarsici üslubu ve ciplakligiyla hüzünlü ama unutulmayacak bir senfoni niteliginde. Jale DemirdögenKimlik ve toplumsal hafiza hakkinda güclü ve isyankar bir roman. Edebiyat dünyamizda bir zafer isareti... Emre Kalci

Mesafeli durdugumuz konular, sadece ideolojileri, fikirleri, yasantilari icermiyor; neye mesafeliysek, o mesafelerin bedensel sembolü olarak gördügümüz insanlardan da uzak duruyoruz. Oysa hepimizin bir arada yasamak gibi bir sorumlulugu var ve bu sorumluluk sadece bize benzeyene, bizimle ayni fikirde, ayni dinde, ayni cinsiyette, ayni sinifta, ayni kültürde olana karsi degil; bize hic benzemeyene karsi da bir sorumluluktur. Herkesin herkesi kendisine benzetmeye calisarak sadece benzerleriyle yakin bag kurdugu bir toplumda, farkli olanlar tehdit olarak algilanabilir. Ama tanisikligin cok oldugu bir toplumda, kimlikler ötekilestirilmeden, huzurla ve birlikle yasamak mümkündür. O halde bugün, tam da simdi, sorular sormaya, konusmadiklarimizi konusmaya baslamaliyiz...Arda Erel, toplumu var eden dille ve hem ayristirmayi hem de birlestirmeyi basarabilen kelimelerle zamanin kaydini tutuyor. Ask ve toplum üzerine yazdigi denemelerle tüm okurlarini konusmaya, duvarlari yikarak ayni gökyüzünün altinda bulusmaya davet ediyor...Die Themen, von denen wir Abstand halten, umfassen nicht nur Ideologien, Ideen und Erfahrungen; Wovon wir auch immer Abstand halten, wir halten uns auch von Menschen fern, die wir als Zeichen körperlicher Distanz sehen.Wir alle haben jedoch die Verantwortung zusammen zu leben, diese Verantwortung gilt nicht nur denen gegenüber, die uns ähneln, die dieselbe Meinung vertreten, derselben Religion angehören, dasselbe Geschlecht haben, in dieselbe Klasse gehen, dieselbe Kultur haben; es ist auch eine Verantwortung für diejenigen, die nicht wie wir sind..

Toplumsal konulara duyarliligi ile taninan edebiyatci ve fikir adami Zülfü Livaneli, bu kez Ege balikcilarinin ve hayal kurmaktan bile mahrum birakilan göcmenlerin kaderine egiliyor.Usta edebiyatci Livaneli, Balikci ve Oglu ile son yillarin en can yakici ve büyük drami göcmenligi balikci Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatiyor. O güne dek sicak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden asina olduklari ölü insan bedenleri ve yari ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasina düserek bir bomba etkisi yaratiyor; aile iliskilerini bambaska bir cehreye büründürüyor.Balikci ve Oglu, Egenin tarihinden bugününe, balik ciftliklerine ve rant hirsiyla daglara, kiyilara saldiran sirketlerin yarattigi ekolojik yikima dair cok sey söylüyor. Bunun ötesinde göcmenlerin bir bilinmeze dogru göze aldiklari yolculugu, hayatta kalma cabalarini ya da ölümü; kisacasi deryaya yakin, dünyadan uzak yasamlarini odagina aliyor. Livanelinin belki de en siirsel romani olan Balikci ve Oglu; aile, ask, ebeveynlik, evlat, kadin dayanismasi, dostluk, göc, doga üzerine cagdas bir epope.Zülfü Livanelinin, uzun bir aradan sonra yazdigi ve heyecanla beklenen yeni romani Balikci ve Oglu, ustalikla secilen tasvirlerle okurun zihninde capcanli bir anlati olusturuyor.Livaneli, ein Meister der Literatur, erzählt das schmerzlichste und grösste Drama der letzten Jahre, das Flüchtling-sein durch die Fischer Mustafa, Mesude und das noch kleine Baby, Samir.

Bir seyler yolunda gitmediginde, sen kendi yolunda gitmiyorsun demektir. hayat sana armagan edilmisken, sen o armagani yasayamiyorsun demektir.toplum, ailen, arkadaslarin ya da sevgilinkendini birilerinin dediklerine göre sekillendirdikce, kendinden uzaklastiginin farkinda misin benliginden, isteklerinden, arzularindan kopuyorsun. baska bir sen yaratiyorlar, sen de o oluyorsun. özüne in. kendine kos. o zaman sen de düzelirsin, gittigin yol da.Kendine iyi bakWenn etwas nicht so läuft, bedeutet dies, du bist nicht auf deinem Weg.Das Leben ist ein Geschenk an dich und du lebst diese Gabe nicht.Die Gesellschaft, deine Familie, deine Freunde oder dein Schatz ...

Bu hayata bir kere geliyoruz ve gelmemizin amaci bir arayistir bana göre. Bak etrafina. Huzur arayisinda biri, digeri para arayisinda, baska biri ask, ötekisi saglik...Ben bu arayisima cocukken basladim. Ilk önce disarida aradim, sonra döndüm icime, kalbimde aradim. Yolculuk yaptim insanlarin hayatlarinda. Kostum hayattan hayata.Ama en önemlisi, icine dönmekmis. En son da icime yaptigim yolculukla birlestirdim tüm parcalari... Ve aradigimi buldum sonunda...Sonra istedim ki, bu arayisim bir kitap olsun ve ulassin binlerce kalbe...Hayat yolculugunda kalbine misafir olmayi cok isterim...Der junge, erfolgreiche Autor, Arda Erel sprengt mit seinen Büchern Senin Icin und Arayis alle Rekorde.Sein erstes Werk mit dem Titel Senin icin verkaufte sich Millionen Mal. Binnen kürzester Zeit hatte er in den sozialen Medien weltweit mehr als 1 Mio. Follower und Fans. Nach dem Bestseller, Senin icin ist Arda Erels neues Werk, das den Titel Arayis Die Suche im Februar 2017 erschienen und ist, wie erwartet, wieder ein Bestseller.Aus dem Buch... Nur ein einziges mal kommen wir auf diese Welt, meines Erachtens ist der Grund hierfür, die Suche nach dem Sinn.Schau dich um. Der Eine sucht nach Frieden, der Andere sucht nach Reichtum, ein Anderer nach Liebe und wiederum Welche nach Gesundheit...Bereits als Kind begann ich auf die Suche zu gehen. Zuerst suchte ich draussen, dann kam ich zu mir selbst zurück, und begann in meinem Herzen zu Suchen. Ich begann eine Reise in die Leben der Menschen. Ich lief von Leben zu Leben.Am wichtigsten ist, zu sich selbst zurückzukehren.Mit der Reise zu mir selbst, habe ich alle Teile zusammen... und gefunden, was ich suchte...Ich wollte, dass die Suche nach dem Sinn des Lebens zu einem Buch erfasst und tausende von Herzen berührtAuf Deiner Reise, möchte ich in Dein Herz mit dir...

Arda Erelin yeni kitabi 2016 yeni ve genc Yazar olarak girip, 2017 yilina kadar en cok satan kitaplar listesinde bulunan - Senin Icin -kitabi önde Türkiye, Almanya, Avusturya, Hollanda, Isvicre, Belcika ve tüm Dünyada en önlerde yerine koruyorArda Erelin yep yeni kitabi... Senin IcinHayat bu, son dedigin an her sey yeniden can bulur. Sems-i TebriziSöylediklerim kadarini biliyorsun. Bir de hissettirdiklerini bilsen... Hayatimin en kötü döneminde icimden bir ses internette yazmami söyledi. Belki yalniz olmadigimi görmek istiyordum, belki de baskalarina, Bak Arda da benim yasadiklarimi yasiyor, dedirtmek icin istiyordum yazmayi.Icindeki sese kulak verip yazmaya baslayan Arda Erelin o günden sonra sosyal medyada takipci sayisi bir milyona ulasti. Cirilciplak aktardigi hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yürege dokundu. Basina gelen her kötü seyin daha iyisi icin zemin olusturdugunu düsünen Arda, Senin Icin bu kitabi yazdi. Elinde tuttugun bu kitabi nereye koydugunu unutma, cünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak. --Arda Erel hörte in einer sehr schwierigen Phase seines Lebens auf seine innere Stimme, als er mit dem Schreiben begann. Er wollte, dass sich viele mit ihm identifizieren und erkennen, dass sie nicht alleine sind mit ihren Sorgen und Nöten. Binnen kürzester Zeit hatte er in den sozialen Medien mehr als 1 Mio. Follower und Fans. Der Autor transportiert Emotionen ungeschmückt und mit seiner offenen und ehrlichen Art berührt er die Herzen seiner Leser. Alles Schlechte, was dir zustösst, ist die Vorbereitung auf das Gute, das folgen wird sagt er und schenkt Hoffnung für viele, die vielleicht zweifeln und von Zeit zu Zeit ihren Mut verlieren. Auch zitiert der Autor Schams-e Tabrizi, den persischen Mystiker 12. Jh. So ist das Leben. Wenn du glaubst, am Ende zu stehen, erwacht alles nochmal zum Leben.

Romanci, oyun yazari Istanbul'da dogdu. Canakkale Lisesinde okudu. yüksek ögrenimini tamamladiktan sonra Bursa ve Istanbul Liselerinde edebiyat, felsefe, pedagoji ögretmenligi ve müdürlük görevlerinde bulundu. Milli Egitim Müfettisligi, Paris Kültür Ateseligi yapti. UNESCO'da Türkiye'yi temsil etti. Romanlari, hikayeleri, tiyatro eserlerinin yani sira cesitli cevirileri de vardir.