Bücher veröffentlicht von Destek Yayinevi

Yilmaz Özdilin kaleminden Mustafa Kemal ve Son Cüret üclemesininson kitabi...Cumhuriyetin kurucu ayarlar tabir edilen ilk 15 yilinda neler yasandiGünümüzde olan bitenleri kavrayabilmek icin yol haritasi.Das letzte Buch der Trilogie Mustafa Kemal und Son Cüret von Yilmaz Özdil... Was geschah in den ersten 15 Jahren der Republik Eine Roadmap, um zu verstehen, was heute vor sich geht.

Ruhun sarki söylerse hayat seni mutlaka dansa kaldirir.Bundan böyle kartlar yeniden dagitilacak.Oyunun kurali degisti.Sevebildigin icin sevileceksin, kaybetmekten korkmadigin icin vazgecilmez olacaksin. Savasmadigin icin kazanacaksin, cünkü savaslarin galibi olmaz.Mücadele etmedigin icin kolayca elde edeceksin. Koparip almayacaksin, uzanip alacaksin.Baskiyla ve kaybetme korkusuyla elinde tutmaya calismayacaksin, avuclarin acik halde sefkatle ve güvenle seveceksin.Cok para pesinde kosmak zorunda kalmayacaksin cünkü neye ihtiyacin varsa zaten karsilayabiliyor olacaksin.Yaralarini iyilestirebileceksin. Kimsenin üzerine yaftaladigi rollerin kahramanligina soyunmak zorunda kalmayacaksin, olmak istemedigin bir insanin yasamini sürmeyeceksin.Hayalindeki seni yasayacaksin. Hayallerini mümkün kilacaksin.Cehennemin icinde kendine bir cennet yaratabileceksin.Bu yüzden elinde tutuyorsun bu kitabi.Cünkü hepsine hazirsin. Yapabilecegini sen de biliyorsun.Sen de biliyorsun ki bundan sonra hicbir sey eskisi gibi olmayacak.Ab jetzt werden die Karten neu gemischt. Die Spielregeln haben sich geändert. Du wirst geliebt, weil du lieben kannst, du wirst unentbehrlich, weil du keine Angst vor dem Verlieren hast.

Tüm muhtesem hikayeler iki sekilde baslar. Ya bir insan bir yolculuga cikar ya da sehre bir yabanci gelir. TolstoyDemirden keskin bir düdük sesi yükseldi o sirada. Ayriligin ciddiyeti buz gibi sardi bedenimi. Kapilar kapandi sonra... Cantam sagimda, yalnizlik karsimda...GidiyorumHayir bir saniyeFilmlerde böyle olmazdi ki... Son anda muhakkak bir kalma sebebi yazardi senarist. Tam hareket etmek üzereyken trenden atlayiverirdi esas adam.Oysa simdi raylarin üzerinde kaymaya baslamisti bile tren... Ayriligin gögsüme oturan agirligiyla camdan disari bakip el sallayan insanlarla dolu peronu izledim.Beni ugurlamaya gelmeyen herkese tesekkür eder gibi bir damla gözyasi biraktim oraya.Alle grossen Geschichten beginnen auf zwei Arten. Entweder geht ein Mensch auf Reisen oder ein Fremder kommt in die Stadt.TolstoiIn diesem Moment ertönte ein scharfes Pfeifen aus dem Eisen. Die Schwere der Trennung verschlang meinen Körper wie Eis. Dann schlossen sich die Türen... Meine Tasche ist zu meiner Rechten, die Einsamkeit liegt vor mir...

Sen yavasladiginda her sey düzelecek...Ne kadar hizli olursan hayati o kadar erken ve kuvvetli yakalarsin gibi geliyor. Ne kadar hizli olursan o kadar basarili ve kazancli olacagina inaniyorsun. Hayatta kalabilmenin tek caresi, cagin hizina ayak uydurabilmek diye düsünüyorsun. Oysa sen hizlandikca, stres ve kaos artiyor sadece... Sen hizlandikca cözümsüz görünen sorunlar, kaygi ve belirsizlik cogaliyor. Cözmek icin daha da hizlandiginda, cözümsüz bir hal aliyor her sey...Ne zaman cözümcü, üretken, basarili, kazancli ve en önemlisi de saglikli olursun biliyor musunYavasladiginda...Cünkü sakinligin icinde cözüm vardir, care vardir, yaraticilik ve fikir vardir. Sakinlikte bilgelik, bilgelikte anlam ve deger vardir.Sakinlik detay demektir ve unutma ki farki yaratacak olan da yine detaylardir. Cünkü detayda firsatlar vardir.Cagimizin insani, ihtiyac duydugu firsatlari, careleri, huzuru, güveni, sagligi, basariyi ve ilhami hizin icinde kaybetti.Oysa süknette beklemeye devam ediyor hepsi...Bu kitap süknete verilecek emegin yol rehberidir iste.Der Mensch unserer Zeit hat durch die rasante Geschwindigkeit des Lebens Chancen auf Heilung, Frieden, Vertrauen, Gesundheit, Erfolg und Inspiration aus den Augen verloren. Dabei scheint Entschleunigung die Lösung zu sein.

Daima hatirla Sen istersin Allah yaratir ve yaratiyor da...Hayat bu, mevsimi boldur. Bazen bahardir, envai renkli cicekle cosar insanin yüregi. Bazen kavurucu sicak, bazen firtinali saganak...Hüzün mevsimleri zorludur muhakkak. Yol karanliktir, görüs sisli... Dünler cok gerilerde, gelecekse belirsiz. Ne yana gidecegini, ne yapacagini bilemez insan.Duaya siginir en cok. Bir yol, bir umut, bir cikis arar duasinda. Belki sende de mevsim hüzündür simdi. Belki sen de siginmissindir duana. Belki gönlün yaralidir, belki sifa dilemissindir bedenine, belki rizkin icin acmissindir ellerini.Kimseye duyuramiyorsundur belki sesini ama emin ol Rabbin isitiyor diline dökmedigin sözlerini. Senden iyi biliyor derdini, endiselenme.Seni bir duyan varYoksa bir isaret mi bekliyorsun sesinin duyulduguna dairIste bu kitap cikmis bak karsina. Bil ki Rabbimin ikramlari insallah sana yakindir. O, rahmet ederek kurak topraga yagmuru yagdirdigi gibi hüzünlü gönüllere ikrami sever. Yalniz, unutulmamalidir ki Vaktinden önce bir seyi elde etmeye calisan, onun yokluguyla cezalandirilir. Hz. Ali asEy hüzün döneminde rahmet yagmurunu bekleyen CanRabbin sana küsmedi ve darilmadi da.Rabbin duana cevap verecek ve sen de hosnut olacaksin.Erinnere dich im daran Wenn du wünschst, wird Gott erschaffen Das tat Gott schon immer...

Kusur bulanlarin yaninda huzur bulamazsiniz...Dört bir yanimiz, dünyanin kendi etrafinda döndügüne inanan narsislerle cevrili...Isin garibi, bir narsise asik olmak fazlasiyla kolay... Cünkü onlar üstün zekalari, manipülasyon kabiliyetleri ve karizmalariyla yeryüzünün en cekici asiklari... Ne yazik ki sevmek yerine, seviyor gibi yapabilme ustaliklari yadsinamayacak kadar güclü...Hakan Mengücün kaleme aldigi GITMELI MIYIM KALMALI MIYIM adli bu kitap romanciligin ezberlerini bozarak yepyeni bir okuma disiplini vaat etmesinin yani sira, narsisizmin gölgesinde yasanan huzursuz ve mutsuz iliskilerin psikolojik dehlizlerine inerek günümüz iliskilerine ayna tutuyor.Bu kitapta bir narsisin yarattigi alevlerle dolu sahte cennetten nasil kacabileceginizin ve giderek yok edilmekte olan özgüveninizi nasil geri kazanabileceginizin ipuclariyla da karsilasiyor olacaksiniz. Cünkü bu sadece bir roman degil, ayni zamanda bir kurtulus yolu...Aleyna ve Ertanin ask gibi görünen savasinda kendinizden cok sey bulacaksiniz.Sie können keinen Frieden mit denen finden, die ständig nach Fehlern an Ihnen suchenWir sind alle von Narzissten umgeben, die glauben, dass sich die Welt ausschliesslich um sie dreht...

Her seyin bir zamani var ve her seyin bir nedeni...Hayati kabullen. Her sey olmasi gerektigi gibi, korkma.Sen de tam olman gereken yerdesin. Kalpten istedigin seye ulasmak icin, zihninden gecenleri degil, tam da ihtiyacin olan deneyimleri yasayacaksin.Sakin ol. Gec kalmadin. Erken de degil. Kac yasinda oldugunun bir önemi yok... Kimlerden ileri ya da geri oldugunun da...Kac yasinda hissettiginin, kendini nerede görmek istediginin ve su an nerede oldugunun farkinda olman mühim...Yasaman gerekeni yasiyorsun sadece. Ne bir eksik ne bir fazla... Bil ki kusursuz bir düzen var senden gayri.Ilmi ve iradesi disinda yapragin bile kipirdamadigi bir yaratan var, hatirla.Beklentilerinin farkinda ol ve onlari minnetle degistirmeyi ögren. Kanaat etmeyi ve sükretmeyi unutma. O vakit göreceksin ki mucizenin kendisisin aslinda.Mucize sensin.Alles hat eine Zeit und alles hat einen Grund ...Akzeptiere das Leben, wie es ist. Alles ist so wie es sein sollte, hab keine Angst.

Fate does not give up on people. We are the decision-makers, the ones who shape our own fate. As one looks back, they may notice experiences where they do things they thought they would never do, put up with things they said they would never tolerate, or even fall in love with someone they thought they would never love. We might have been in situations where we thought we could not leave, but instead were able to walk away from; we might have days we felt like dying but still lived through. With every challenge overcome, we come closer to understanding our inner self. A sufi went on a seven-day long journey with a young girl in order to help her find her life purpose. They did not bring anything but their faith in God with them. In this journey, they met amazing encounters and extraordinary events that helped them see every decision they made in a different light.How would a seven-day long journey influence a personIs it possible to change fateThe answer is of course. Everything changes as time goes by; seven days may seem short but in fact it could bring huge influence on someone.Hakan Mengüc is known for being a writer, a virtuoso and a public speaker. He is also the president of the Sufi Academy, which belongs to Girne American University Girne Amerikan Üniversitesi in Cyprus. His books have been translated into six languages and reach thousands of readers.

Duygular anne karninda baslar. Bebeklik ve cocuklukta gelisir. Cocuklukta bastirilmis ve yasanmamis duygular gelecekteki yasamimizi olumsuz etkiler.Yasama anlam katmak icin önce duygularin farkina varmali ve iyilesmek icin duygularimizi özgürce yasamaliyiz.Duygular bizim iyi ve kötü hissetmemize neden olan isaretlerdir, insani kesin iyi ve kötü yapmazlar. Pozitif duygular amaclarimiza ulasmamizda motivasyon saglar ve hayatimiza renk katar. Negatif duygular asiri sekilde yasandigi zaman strese, verimsizlige, tükenmislige ve bikkinliga neden olur. Önemli olan bütün duygulari dengede tutabilmektir. Bu kitapta duygularini kesfedip onlari nasil dengede tutabilecegini anlatmaya calistim cünkü duygulari soldurmak da yesertmek de senin elinde.Emotionen beginnen im Mutterleib. Es entwickelt sich im Säuglingsalter und in der Kindheit. Unterdrückte und unbelebte Emotionen in der Kindheit wirken sich negativ auf unser zukünftiges Leben aus.

Die Kunst, die Herzen vonEinflüsterungen zu reinigenund den Geist zumSchweigen zu bringenEgal wie sehr der Mensch wie ein begrenztes Geschöpf scheinen mag, gleicht er einer endlosen Quelle, gar einer unglaublichen Schlucht. Mit seinem begrenzten Körper erlebt er eine unbegrenzte Welt und schlägt sich sein Leben lang mit Einflüsterungen herum, die ihm diese Welt unerträglich machen.Für jene, die nicht von ihrer Seele erzogen wurden, führen die Einflüsterungen, die ihnen das Leben zur Hölle machen, zu einer Reihe von physischen und psychischen Problemen und lassen die Erfahrungen, die sie auf diesem Weg erleben, wie unbedeutende Zufälle erscheinen.Jedoch ist es möglich, diese Einflüsterungen loszuwerden und zwar mit der Führung des Korans, der herabgesandt wurde, um dem Menschen Heilung zu geben und den rechten Weg aufzuzeigen.Mein Geist schweigt nie.Egal was ich tue, ich fühle mich immer eingeengt.Ich habe Angst, meine Geliebten zu verlieren.Ich habe grosse Angst vor meiner Zukunft.Ich mache mir selbst über kleine Dinge grosse Gedanken und zerfresse mich innerlich.Egal wohin ich gehe, ich verspüre immer ein Unbehagen in mir.Selbst in meinen glücklichsten Momenten überkommt mich die Angst, dass etwas Schlimmes passieren könnte.All diese Einflüsterungen sind solch mächtige Feinde, dass sie dem Menschen das Leben zur Hölle machen können, wenn man sie nicht besiegt.Ugur Kosar, unterstützt seit vielen Jahren Millionen von Lesenden bei ihrer inneren Reise. Mit seinem Buch Nimm dir nicht alles so zu Herzen, oh Seele versucht er den Menschen dabei zu helfen, diese Reise, die geprägt ist von vielen Prüfungen, in einen himmlischen Weg zu verwandeln. Gleichzeitig beinhaltet dieses Werk viel Wissen, viele Eingebungen und Erkenntnisse, die dem Menschen als eine Art Heilungsquelle dienen sollen.

Her yeni iliski temiz bir defterdir. Yasadikca yepyeni bir hikayenin yaziliyor oldugunu bile düsünürsünüz. Ancak sonra bir de bakarsiniz ki defter aslinda bos degil...Cocukluk anilari, travmalar, eski iliskilerin yaralari, paternler, inanclar, kaliplar, aliskanliklar, takintilar, korkular, endiseler, beklentiler, kompleksler ve daha neler neler...Iste tam da bu noktada karisir isler.Cünkü artik iliski sizden emek ister. Üstelik de en cok kendinize emek veriyor olmanizi ister. Hicbir iliski, akintiya kapilip gitmek degildir, kürekleri güvenle elde tutmaya devam etmektir.Ne isteyip ne istemediginizin kararini kendiniz veremediginiz sürece yasanan sey bir sürüncemeden fazlasi sayilmaz.Unutmayin ki kimse sizi mutsuz edemez, ancak siz buna izin verirsiniz. O halde mutsuzluktan yakinmayi birakin. Hayatinizda neyin olmasina, neyin olmamasina sebep oldugunuz gercegine uyanin.Iliskisini yöneten, hayatini da yönetir kuskusuz. Ancak bunun icin kim oldugunuzla yüzlesmelisinizdir önce...Nasil miTabii ki bir karar vererek...Bu kitabi okumakla kalmayip Uzman Psikolog Esra Ezmecinin sayisiz danismanlik hizmetinden sonra incelikle üzerinde durup calisarak sistematiklestirdigi önerilerini uygulamaya da karar verdiginizde, hayatinizda gercek bir temiz sayfa acabildiginizi deneyimleyeceksiniz.Jede neue Beziehung ist ein sauberes Notizbuch. Während Sie leben, denken Sie, dass eine brandneue Geschichte geschrieben wird. Aber dann werden sehen Sie, dass das Notebook eigentlich nicht leer ist.

Ask nasip isidir, hesap isi degil. Ask adayistir, arayis degil. Sen adanmis ve yanmissan bu ugurda, ask sana uzak degil.Dünyanin en cok okunan sufisi Mevlana, Allaha ulasacak pek cok yol var. Ben Aski sectim... derken bir adanmislik metaforu olarak aski koyar karsimiza.Ask, yasam boyu süren bir anlam arayisi ve anlam deneyimidir onun acisindan.Mevlanaya göre, icinde ask barindirmayan bir kalp ya deliye aittir ya da ölüye...Ney enstrümanini insanoglunun yaradilisiyla özdeslestiren büyük sufinin Mesnevi adli yapitinin ilk on sekiz beyti kainatin sirlariyla dolu olmasi bakimindan cok kiymetlidir. Bu kitapta askla deger bulan hayat penceresinden kainatin sonsuz sirlarini izliyor olacaksiniz.

WAS DIR ALLAH GIBT, HÄNGT VON DEINER ABSICHT ABAllah hat den Schlüssel aller Schätze in Deine Hand gelegt. Du kannst deren Türe mit Deinem Gebet öffnen, wann immer Du willst. Wenn Du möchtest, kannst Du die Türen des Himmels öffnen und die lebenschenkende Regenfälle auf die Erde herunterlassen. Nur nicht gleich die Hoffnung aufgeben, wenn Du siehst, dass Deine Wünsche nicht sofort in Erfüllung gehen. Allah hält die Lösung schon bereit, bevor das Problem entsteht. Manchmal entfernt das Leben all Deine Träume von Dir... Das bedeutet, dass Allah cc Deine Stimme hören wollte. Unverzüglich machst Du Dein Herz und Deine Hände auf und suchst Zuflucht in Halik dem Schöpfer, Der Dich aus dem Nichts erschaffen hat. Was für ein schönes Treffen Es ist der Moment, in dem das Herz die wahre Liebe erreicht.Sei nicht traurig, dass etwas zu Ende kommt, das Schicksal hat bestimmt etwas Besseres für Dich vorbereitet; nur Dein Verstand möchte Dich in der Vergangenheit gefangen halten. Jetzt bist Du aber über alles aufgeklärt. Sei dankbar und gehe deinen Weg mit Liebe weiter...

Düsünmek ruhun kendi kendiyle konusmasidir...Türk bir ailenin cocugu olarak bin yüz elli yil önce dünyaya gelen ve hayati boyunca müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantik alaninda sayisiz eserler kaleme alan Farabi, ilim ve düsün dünyasinda ögretmen kabul edilen Aristotelesten sonra ikinci ögretmen kabul edilmistir.Sadece filozoflari degil, sayisiz bilimadamini da derinden etkilemis, akimlarin ve icatlarin ilham kaynagi olmustur.Varlikli bir ailenin ferdi olarak saraya yakin olmasina ragmen siyasi iradeyi tamamen reddedip kendini ilme adamistir. Günde yalnizca bir ögün yemekle hayatini sürdüren Farabi, zamaninin her saniyesini ilimle gecirmeye gayret göstermistir.Cünkü Farabiye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. Ilmi bulmak, onu ögrenmek ve onu anlatmak zorundadir.Ilim Cinde bile olsa kalkip pesine düsmek gerekir. Insan ilim icin yasamiyorsa istirap icinde, anlamsiz ve mutsuz bir ömür geciriyordur. Cagimiz insaninin anlamli ve anlamsiz gayretleriyle yüzlesmesi ve yeniden bir yasam kurgusu insa etmesi acisindan Farabinin ilham dolu hayati ve calismalari örnek alinacak niteliktedir.

Merhaba, ben Seyyah.Herkesin bir derdi vardir. Bazilari gecer, bazilari gecmez. Bazilari anlatilir, bazilari anlatilmaz.Bazen anlatmak istersin ama dinleyecek birini bulamazsin. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacin ama ikilafin belini kiracak bir dost bile yoktur yaninda.Iste bu kitap bulamadigin dosta ulasmak ve onunla dertlesmek icin yazildi. Meselenin sevmekdegil, güzel sevebilmek oldugunu bilenler icin yazildi.Biraz yagmurun, biraz da hüznün düstügü gecelerde bu kitabi okurken sunu hissedeceksinizHala dertlesebilecek birileri varmis bir yerlerde.

Bir insan nasil anlar asik oldugunu diye sordum bir gün dedeme.Nefesini tut... dedi gülümseyerek.Anlamadim... dedim. Nefesimi mi tutayimEvet... dedi. Öylece tut ve bekle.Dedigini yaptim. Dayanabildigim kadar soluksuz biraktim kendimi. Saate bakmayi akiledememistim ama sanirim otuz saniye sonra iyice zorlanmaya basladim.Tam pes ediyordum ki, eliyle kapadi agzimi ve burnumu. Neye ugradigimi sasirdim. Ölecekgibiydim artik... Yüzüm kizariyor, gözlerim doluyordu. Dayanilmaz bir hal almisti nefessizlik...Sonunda cekti elini yüzümden. Derin derin solumaya basladim can havliyle. Bana bunu nedenyaptigini anlayamiyordum bir türlü. Gözlerinin icine baktim soran bakislarla.Bunu bana neden yaptin dede dedim.En cok neye ihtiyacin vardi az önce diye sordu sakin bir tavirla.Tabii ki nefes almaya... dedim.Peki, ne kadar ihtiyacin vardiBiraz daha nefessiz kalsaydim ölecektim.Ancak bu yasima gelince ne demek istedigini anladigim bir cevap verdi dedemIste bir gün birine nefes kadar ihtiyacin olursa ona asik oldugunu anlayacaksin evlat.

Deutschsprachige Auflage vom Bestseller, Hicbir Karsilasma Tesadüf Degildir von Hakan Mengüc.Das Schicksal, es lässt von niemandem ab. Es wird jeden Augenblick neu geschrieben. Manchmal geschehen solche Dinge, dass du Sachen tust, die du dir niemals hättest vorstellen können. Dass du Dinge erträgst, die du die niemals hättest ausmalen können. Dass du liebst, was du niemals gedacht hättest, lieben zu können. Dass du einfach gehst, obwohl du dir das niemals hättest denken können. Und, dass du sagst, dass du gestorben bist, aber trotzdem lebst.Ein Sufi, der sich selbst finden will und ein junges Mädchen, das versucht, den Lebenssinn zu finden, begeben sich auf einen langen Weg, ohne zu wissen, was auf sie treffen könnte. Sie haben nichts, dem sie vertrauen können, ausser ihrem Schicksal.Die jungen Zwei begeben sich auf eine siebentägige Reise, ohne auch nur Geld, eine Kreditkarte oder Essen mitzunehmen. Die aussergewöhnlichen Geschehnisse, die sich auf der Reise ereignen, verändern sie vollkommen. Könnte sich denn ein Mensch innerhalb von nur sieben Tagen ändern Könnte das Schicksal neu geschrieben werden Natürlich konnte sich alles innerhalb von sieben Tagen ändern. Wie ein Schilfrohr im Schilfdickicht, das nach den sieben Etappen zu einer Ney wird, die gefühlsvolle Töne von sich geben kann. Für die Geschichte aus diesem Buch wurden speziell Lieder aufgenommen, die auf Spotify und Apple Music zu finden sind.Der Schriftsteller, Musiker und Redner Hakan Mengüc, der der breiten Masse bekannt ist, konnte mit seinen Büchern, die bislang in sechs verschiedene Sprachen übersetzt wurden, hunderttausende Leser mit sich reissen. Mengüc ist ebenfalls Vorsitzender und Studierender der Sufi Akademie, die unter dem Dach der Amerikanischen Universität Girne GAU gegründet wurde. Ausserdem ist er ein Virtuose auf der Ney.

Kader, insandan vazgecmiyor. Anbean yeniden ve yeniden yaziliyor. Öyle anlar geliyor ki yapmam dedigin seyi yapiyorsun, katlanamam dedigin seye katlaniyorsun, sevemem dedigini seviyorsun, gidemem sanirken bir anda cekip gidebiliyorsun, öldüm diyorsun ama yine de yasiyorsun...Baslarina ne gelecegini bilmeden uzun bir yola cikan arayis icindeki genc bir sufi ile akli karisik genc bir kizin bu yolculuklarinda yazgilarindan baska güvenecekleri hic ama hicbir seyleri yoktur.Yedi gün boyunca yanlarinda para, yiyecek, kiyafet ve en önemlisi de hicbir planlari olmadan sehir sehir dolastiktan sonra basladiklari yere geri döndüklerinde onlar icin artik hicbir sey eskisi gibi olmaz.Sadece yedi günde bile degisebilir miydi insanYeniden yazilabilir miydi kaderElbette sadece yedi günde degisebilirdi her sey...Tipki sazliktaki bir kamisin, yedi evreden sonra icli sesler verebilen bir neye dönüsmesi gibi...

Kalbi vesveselerden arindirma ve zihni susturma sanatiInsan her ne kadar bedeniyle sinirli bir varlik gibi görünse de, dipsiz bir kuyu, hatta akil almaz bir ucurumdur ici... Sinirli bedeninde, sinirsiz bir alem yasar ki, bu alemi yasanmaz hale getiren bir dolu vesveseyle bogusur durur hayati boyunca.Gönül terbiyesinden gecmemis olanlar icin, vesvesenin neden oldugu cehennem, hem birtakim fiziksel ve ruhsal sikintilara yol acar, hem sinav yolundaki kiymetli deneyimleri anlamsiz talihsizliklere dönüstürür.Oysa vesvesenin doktoru olmak, insana sifa ve hidayet de versin diye indirilmis olan Kuranin rehberligiyle mümkündür.Zihnim hic susmuyor.Ne yaparsam yapayim hep icim daraliyor.Sevdiklerimi kaybetme korkusu yasiyorum.Gelecegimden cok korkuyorum.Kücücük seyler bile aklima takiliyor, icimi yiyor.Nereye gidersem gideyim icimde hep bir huzursuzluk var.En mutlu animda bile kötü bir sey olacak endisesine kapiliyorum.Iste bütün bu vesveseler, hakkindan gelinmediginde insan hayatini cehenneme dönüstürebilecek kadar güclü düsmanlar. Milyonlarca okurun icsel yolculuguna uzun yillardir rehberlik etmeye devam eden yazar Ugur Kosarin Her Seye Canini Sikma Ey Gönül adli bu kitabi, sinav yolunu cennete cevirmek niyetiyle kaleme alinmis, ilim, ilham ve bilgi dolu bir sifa kaynagi.Die Kunst, das Herz zu reinigen und den Geist und die Stille zum Schweigen zu bringenObwohl ein Mensch ein Wesen zu sein scheint, das auf seinen Körper beschränkt ist, ist es ein Brunnen ohne Boden, sogar ein unglaublicher Abgrund.

Gercekten özgür müsünüzDilediginiz zaman dilediginiz yemegi yiyebiliyor olmak midir sizce özgürlükToplumsal hicbir baski hissetmeden icinizden geldigi gibi giyinebiliyor olmak mi yoksaCaninizin istedigi saatte uyuyup, caninizin istedigi saatte uyanarak, yine caninizin istedigi saatlerde istediginiz kadar calisarak, ihtiyaciniz olan parayi kazanabilmeniz miBir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattiginizda mi özgür hissediyorsunuz sadece kendiniziHayatinizla ilgili her kararinizi sadece kendinizi düsünerek mi aliyorsunuzKaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde miBaskalarinin sizden yararlandigini düsündügünüz oluyor muKaybetmekten korktugunuz insanlar yok muDegismeye ne kadar aciksinizEn azindan yumurtayi nasil yemekten hoslandiginizi düsünün. Ille de rafadan mi Yoksa Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki dediginiz olur muÖnemsiz gibi görünen bu kücücük ayrintilarin mücadelesi icinde silinip gider sizi siz yapan sinirlariniz. Cünkü özgürlük sandiginiz gibi sinirsiz olmak demek degildir, tam tersine net ve güclü sinirlara sahip olabilmenizle ilgilidir. Diger bir deyisle, hayir diyebildiginiz ölcüde, özgürlük alaniniza sahip cikarsiniz.Hayir Diyebilme Sanati sinirlarinizi dogru cizerek, kendinize genis bir özgürlük ve özgüven alani yaratmanin incelikleriyle dolu, duyarli bir rehber...

Yasanmamis bir hayattan daha üzücü ne olabilirYasam size ne getirir bilemezsiniz ama sizden ne götürecegini siz belirlersiniz.Insaniz. Yanlislarimizla dogrularimizla, basarilarimizla basarisizliklarimizla, sevdiklerimizle sevemediklerimizle, yaptigimiz ve var oldugumuz her seyde her an gelisiyor ve büyüyoruz.Bazen canimiz o kadar aciyor ki hayata küsüp büyümeyi ve gelismeyi unutuyoruz. Oysa varligimizin en anlamli kismi hatalarimizdan, tecrübelerimizden ders alarak gelismek, ilerlemek ve en büyük besinimiz sevgiye her zaman yer acmaktir. Unutmayin, hicbir zaman, bir daha sevemeyecek, yeni bir hedefin pesine düsemeyecek, yeni hayaller kuramayacak kadar yaslanmayacaksiniz. Hala nefes aliyorken yasamdan istediginizi alin.Neden yanlis kisiye asik oluruzNeden kimseye hayir diyemeyizNeden iliski kurmaktan ve baglanmaktan korkarizIliskilerde kaybettiren davranislar nelerdirSevdiginiz kisiyi evlilige nasil ikna edersinizNasil kendiniz olursunuzÖzgüven nasil kazanilirGecmis travmalarla nasil basa cikilirHayatinizi nasil degistirirsinizMutluluk yanilsamasi nedir Neden hep mutsuz hissederizWas könnte trauriger sein als ein unerfülltes LebenSie wissen nicht, was Ihnen das Leben bringt, aber Sie entscheiden, was das Leben von Ihnen nehmen sollen.

Hicbir karsilasma tesadüf degildir. Senin su anda bu satirlari okuyor olmanin tesadüf olmamasi gibi, benim Afrikaya arastirma yapmak icin gidip orada bir sufiyle karsilasmam ve ondan ögrendiklerimi bu kitapta derlemis olmamin da tesadüf olmamasi gibi.Dert insana daima yol gösterir der sufiler. Önemli olan yolu yürümekten vazgecmemek. Yolda olan icin umut var demektir. Kader her an yeniden yazilir cünkü.Kiminle ne zaman karsilasacagini, neyi ne zaman bulacagini bilemezsin. Bazen istedigin seyi aramakla bulamazsin ama bulanlar hep arayanlar olmustur. Mevlananin dedigi gibi Sen yola cik, yol sana görünür.Yoluma ortaklik eden hocalarimin ilhamiyla karsina ciktigim bu kitapta sikintilarindan kurtulman, iliski problemlerini cözmen ve hayata daha olumlu bakabilmen icin sufilerin kullandigi pratik yöntemleri kendi deneyim süzgecimden gecirerek sunuyorum. Kitapta yer alan ögretiler bugüne kadar binlerce insana yardimci oldu, sana da olacagina inaniyorum.Sunu sakin unutma yol arkadasim, kac yasinda olursan ol, basindan ne gecmis olursa olsun; kalbin temizse hikayen mutlu biter.IYI BENI BULUR.Keine Begegnung auf der Welt ist ein Zufall. Genauso ist es kein Zufall, dass du gerade diese Zeilen liest und es war auch kein Zufall, dass ich einen Sufi in meiner reise in Afrika sah und das schreibe was ihn von ihm gelernt habe....

Her insan lekeli midirNe zaman bulasti bu lekeler bizeHabil ile Kabil zamaninda miBir yara midir bu leke, bir nisan midir yoksaMasum, saf ve temiz olarak dünyaya gözlerini acan insanoglu, neden bu dünyayi yasanmaz kildiInsan kötülükle mi dogar, sonra mi kötü olurBir bebek, baska bebegi gördügünde neden rahatsiz olur, neden onu tirmalar, canini yakarSÜT LEKESI insanin icsesi olmaya aday bir roman. Kimseye söylemediklerimize, yalnizken kendimize bile fisildayamadiklarimiza, aklimizdan bile geciremediklerimize isik tutuyor.Aci icinde kivranirken gelen mutlulugu, karanlik icinde bogulurken yanan isigi, caresizlik icinde debelenirken yani basinizdaki careyi göreceksiniz.Sadece iyiyi ve güclüyü degil, kötüyü ve zayifi da anlayacak, önyargilarinizdan rahatsiz olacaksiniz.

Buyruk, Kirklarin Cemi ile baslayan, Gadr Num olayi ile biten bir sürecin öyküsüdür.Sonsuz zaman döngüsü ve yaratilis öyküsünü anlatan bu sürec; olaganüstülükler, düsler ve söylencelerle bezenmis, törenlerle senlendirilmis, ilke ve yaptirimlarla donatilmis bir inancindünyasidir. Gecmisin karanligindan süzülüp gelen umut isigi, dost elinden sunulan, sevgi pinarindan akan su olmustur. Öyle ki, o doluyu icen ozanin dili cözülmüs, deyis söylemis; o sudan icen asik, muradina ermistir.Böylesine bir dervisin kilavuzlugunda, toprak damli Anadolu köylerini gezmek,baglama calinan odalarda deyis dinlemek, muhabbete katilmak ister misinizAnadolu insaninin yolunu belirleyen ve gönlünü aydinlatan yazmalardan bir arayagetirilen bu yayin, dipnotlarla zenginlestirilmis olarak sunulmakta olup halk icin oldugu kadar, arastirmacilar icin de önemli bir kaynak niteligi tasimaktadir.