Türk Kamu Diplomasisinde Bir Yumu¿ak Güç Unsuru: Türkiye Maarif Vakf¿

So¿uk Savä sonras¿ de¿i¿en dünya düzeniyle birlikte devletlerin, uluslararas¿ sistemde mevcut potansiyellerini korumak ve geli¿tirmek amac¿yla d¿¿ politikalar¿nda sert güç yan¿nda yumu¿ak güç kullanmay¿ tercih etme yönünde bir anlay¿¿ geli¿tirdikleri görülmektedir. Küreselle¿menin yayg¿nlämas¿ ile birlikte güç ve gücün unsurlar¿n¿n de¿i¿mesi, devletlerin ulus-ötesi topluluklar¿ yayg¿nlät¿rarak d¿¿ politikalar¿n¿ bu do¿rultuda yenilemelerini kaç¿n¿lmaz k¿lm¿¿t¿r. Devletlerin temel hedeflerinden en önemlisinin, mevcudiyetlerini güvenli olarak devam ettirebilme ve yüksek hedeflerini gerçekle¿tirebilme dü¿üncesi oldu¿u söylenebilir. Bu yüksek hedeflere uläma arac¿n¿n anahtar¿ ise ¿güç¿ kavram¿ ile aç¿klanmaktad¿r. Türkiye'nin uluslararas¿ ili¿kiler denkleminde ve d¿¿ politika prati¿inde öne ç¿kard¿¿¿ kurumlar¿ndan biri de Türkiye Maarif Vakf¿d¿r. Türkiye Maarif Vakf¿, yüklendi¿i misyon sayesinde Türkiye'nin s¿n¿rlar¿ ötesinde olu¿turdu¿u etki alanlar¿nda aktif bir tan¿t¿m arac¿ olman¿n yan¿ s¿ra, ayn¿ zamanda d¿¿ politikas¿nda kulland¿¿¿ yumu¿ak güç unsurlar¿ndan da bir tanesi olarak görülmektedir.